Ana Malzemeler:

Sosu İçin Malzemeler:

Kızartmak İçin:

Üzeri İçin:

1. Patlıcanların Hazırlanması (Önemli Adım): Öncelikle patlıcanları yıkayıp alacalı (bir şerit kabuklu, bir şerit soyulmuş) şekilde soyun. Patlıcanları bir parmak kalınlığında halkalar halinde dilimleyin. Geniş bir kaba su ve bolca tuz ekleyerek patlıcanları bu suda yaklaşık 15-20 dakika bekletin. Bu işlem patlıcanın acı suyunu salmasını sağlar ve kızarırken daha az yağ çeker. Süre sonunda patlıcanları yıkayıp kağıt havlu ile iyice kurulayın.

2. Patlıcanları Kızartma: Kızartma tavasına yağı alın ve iyice ısınmasını bekleyin. Kuruladığınız patlıcanları arkalı önlü hafifçe pembeleşene kadar kızartın. Kızaran patlıcanları, fazla yağını süzmesi için mutlaka kağıt havlu serili bir tabağa alın.

3. Kıymalı Harcın Hazırlanması: Geniş bir tavaya veya tencereye 3 yemek kaşığı sıvı yağı ekleyin. Isınan yağa kıymayı ilave edin. Kıyma suyunu salıp tekrar çekene kadar orta ateşte kavurun.

4. Sebzelerin Eklenmesi: Kavrulan kıymanın üzerine yemeklik (küçük küpler halinde) doğradığınız soğanları ve ince ince kıydığınız ya da ezdiğiniz sarımsakları ekleyin. Soğanlar şeffaflaşıp yumuşayana kadar kavurmaya devam edin.

5. Lezzetlendirme Aşaması: Kabuklarını soyup küp küp doğradığınız domatesleri tencereye ilave edin. Ardından tuzu, karabiberi ve pul biberi ekleyin. Domatesler hafifçe suyunu salıp yumuşayana kadar yaklaşık 3-4 dakika daha pişirin. Son olarak ocağın altını kapatın ve ince kıyılmış maydanozları ekleyip harcı güzelce karıştırın.

6. Yemeğin Birleştirilmesi: Fırına dayanıklı bir borcam veya tepsiye, yağını süzdürdüğünüz kızarmış patlıcanları yan yana dizin (aralarda boşluk kalmasın). Hazırladığınız kıymalı harcı patlıcanların üzerine dökün ve bir kaşık yardımıyla her yere eşit şekilde yayın.

7. Sosun Hazırlanması ve Süsleme: Küçük bir kasede 1 yemek kaşığı domates salçasını 1,5 su bardağı sıcak su ile pürüzsüz olana kadar ezin. Bu sosu yemeğin her yerine gelecek şekilde tepsiye gezdirin. Yemeğin üzerini iri dilimlenmiş domatesler ve yeşil biberlerle süsleyin.

8. Fırınlama: Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında, biberler ve domatesler közlenmiş görünümü alana kadar yaklaşık 30-35 dakika pişirin.

Musakka fırından çıkar çıkmaz sofraya getirilmemesi gereken, "sabır" isteyen bir yemektir. Fırından çıkan tepsideki sos henüz çok akışkandır ve lezzetler tam oturmamıştır. Yemeği fırından aldıktan sonra oda sıcaklığında, üzerini kapatmadan en az 15-20 dakika dinlendirmelisiniz. Bu süre zarfında patlıcanlar salçalı sosu içine çeker, kıyma ve sebze suları birbiriyle bütünleşir. Dinlenmiş bir musakka, tabağa aldığınızda dağılmaz ve lezzeti, fırından yeni çıkmış haline göre çok daha oturaklı olur.

Mutfakta işler her zaman yolunda gitmeyebilir, ancak musakkanızı kurtarmak mümkündür:

Musakka, bekledikçe güzelleşen nadir yemeklerdendir.

Patlıcanları Kızartmadan Musakka Olur mu?

Kesinlikle olur ve hatta daha hafif bir lezzet arayanlar için sıkça tercih edilen, "diyet musakka" veya "hafif musakka" olarak da bilinen bir yöntemdir. Patlıcanları bol yağda kızartmak yerine, dilimledikten sonra yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizip üzerlerine fırça yardımıyla zeytinyağı sürerek fırınlayabilirsiniz. Bu yöntem, patlıcanın sünger gibi yağ çekmesini engellediği için yemeğin kalori değerini ciddi oranda düşürür ve mideyi yormayan daha sağlıklı bir alternatif sunar; üstelik lezzetinden büyük bir kayıp olmadan köz tadına yakın, hafif ve nefis bir sonuç elde edersiniz.

Musakka ve Oturtma Aynı Şey mi?

Musakka ve oturtma halk arasında sıkça karıştırılsa da teknik, sunum ve pişirme mantığı açısından aralarında ince farklar bulunur. Musakka, Arapça "sulanmış" kökünden gelir ve genellikle sebzelerin kızartılıp kıymalı harçla ve sulu bir sosla fırınlanması veya tencerede pişirilmesi işlemidir; burada sebzeler bazen daha küçük doğranabilir. Oturtma ise isminden de anlaşılacağı üzere, sebzelerin (genellikle halka veya iri dilimler halinde) şekilleri bozulmadan tencereye veya tepsiye nizami bir şekilde tek sıra veya katmanlar halinde "oturtulması" ve kıymalı harcın bu düzeni bozmadan üzerine yayılmasıyla yapılır; yani oturtmada görsellik ve katmanların belirgin kalması esastır, yemeği karıştırma işlemi yapılmaz.

Musakkanın Yanına Ne İyi Gider?

Musakka oldukça lezzetli, yağlı ve salçalı bir ana yemek olduğundan, onu dengeleyecek daha sade tamamlayıcılar en iyi sonucu verir. Yemeğin en vazgeçilmez eşlikçisi, soslu yapısını dengeleyen tane tane dökülmüş tereyağlı pirinç pilavıdır; ancak lif oranı yüksek bir alternatif isterseniz sebzeli bulgur pilavı da çok yakışır. Bu sıcak ikilinin yanına ferahlatıcı bir denge unsuru olarak bol sarımsaklı, kuru naneli ve koyu kıvamlı bir cacık veya ev yapımı yoğurt mükemmel bir uyum sağlarken, yemeğin yağını kesecek asidik bir tat ararsanız karışık turşu da sofrayı zenginleştirecektir.

Musakka İçine Ne Konur?

Geleneksel Türk usulü musakkanın ana iskeletini, acısı alınıp kızartılmış veya fırınlanmış patlıcanlar oluşturur. Bu temeli lezzetlendiren iç harç ise kavrulmuş orta yağlı dana kıyma, ince doğranmış kuru soğan, aromasını veren sarımsak, küp küp doğranmış domates ve sivri biberden meydana gelir. Yemeğin sosu ve rengi için domates veya biber salçası kullanılırken; tuz, karabiber, pul biber gibi baharatlar lezzeti derinleştirir ve son olarak üzerine eklenen sıcak su, tüm malzemelerin fırında veya tencerede özdeşleşmesini sağlar.

Kıyma kullanmak istemiyor ancak musakka lezzetinden vazgeçemiyorsanız, tarifteki kıyma yerine yeşil mercimek harika bir alternatiftir. 1 su bardağı yeşil mercimeği hafif diri kalacak şekilde haşlayıp, soğan ve salçayla kavurarak aynı baharatlarla harç hazırlayabilirsiniz. Mercimeğin toprakımsı tadı ve dokusu, patlıcanla mükemmel uyum sağlar ve protein açısından zengin, etsiz bir ana yemek elde etmiş olursunuz.