En İyi Çelik Tencere Hangisidir?

Çelik tencere seçerken karşına sürekli çıkan 18/10 ifadesi aslında kalitenin kısa bir özeti. Buradaki 18 çeliğin içinde bulunan krom oranını, 10 ise nikel oranını gösterir. Krom, tencerenin paslanmaya karşı direncini artırır. Nikel ise yüzeye parlaklık kazandırır ve çeliğin uzun yıllar dayanıklı kalmasını sağlar. Yani 18/10 etiketi gördüğünde bil ki o tencere hem sağlam hem de hijyeniktir.

Birçok kişi bu sayıları görüp geçer ama farkı mutfakta hissedersin. 18/10 çelik tencereler ne kadar sık kullanılırsa kullanılsın kararma yapmaz, lezzeti etkilemez, temizliği kolaydır. Üstelik ısıyı dengeli yaydığı için yemeğin bir tarafı yanarken diğeri çiğ kalmaz. Bu kalite standardı genelde 304 çelik olarak da geçer. Dünya genelinde gıda ile temasa en uygun çelik türü olarak kabul edilir.

316 çelik, paslanmaz çeliğin en dayanıklı versiyonudur. Bu malzeme denizcilik ve tıp sektöründe bile kullanılır çünkü neme, aside ve tuza karşı neredeyse tamamen dirençlidir. Mutfakta bu ne anlama gelir? Eğer sık sık domatesli, limonlu veya asidik yemekler pişiriyorsan, 316 çelik bu tarz yemeklerde oluşan kimyasal etkileşimleri engeller. Yani yemeklerin tadı metalikleşmez, tenceren de uzun yıllar boyunca ilk günkü parlaklığını korur.

18/8 olarak da geçen bu çelik türü, 18/10’a göre biraz daha az nikel içerir. Bu fark küçük gibi görünse de yüksek sıcaklıklarda 316 çeliğin direncini artırır. Isıyı daha dengeli yayar, özellikle kalın tabanlı tencerelerde homojen pişirme sağlar. Profesyonel şeflerin çoğu, yoğun mutfak temposunda bu tip çelikleri tercih eder çünkü uzun vadede formunu bozmaz, dibi kararma yapmaz.

Bir tencerenin kalitesi aslında tabanından anlaşılır. Çünkü yemeğin nasıl pişeceğini, ısının ne kadar dengeli dağılacağını belirleyen yer tam olarak orasıdır. Eğer taban inceyse, ısı bir noktada toplanır ve bu da yemeğin o kısımda yanmasına neden olur. Kalın tabanlı bir çelik tencere ise ısıyı eşit şekilde yayar, yavaşça ısınır ama ısıyı da uzun süre korur.

Bir de indüksiyon tabanlı modeller var. Bu tencerelerin alt kısmında manyetik bir katman bulunur, bu sayede indüksiyon ocaklarda enerji kaybı olmadan pişirme yapılabilir. Eğer yeni nesil bir ocağın varsa, indüksiyon uyumlu bir tencere alman şart.

Bir tencereyi her gün kullanırken en çok temas ettiğin yer aslında kulplardır. Bu yüzden kulp seçimi sadece estetik bir detay değil, doğrudan konfor ve güvenlik meselesidir. Gövdeye tamamen kaynakla birleştirilmiş kulplar en dayanıklı modellerdir. Hem uzun ömürlüdür hem de zamanla gevşeme yapmaz. Perçinli kulplar da yaygındır ama uzun vadede temizlik açısından biraz daha dikkat ister çünkü bağlantı noktalarında su birikebilir. Yapıştırma kulplar ise genellikle düşük segment ürünlerde görülür, yüksek ısıda zamanla gevşeyebilir.

Malzeme konusunda da fark büyük. Paslanmaz çelik kulplar profesyonel mutfaklarda tercih edilir çünkü hem sağlamdır hem de ısıyı eşit iletir. Ancak çıplak elle tutulamayacak kadar ısınabileceği için genellikle silikon ya da bakalit kılıfla desteklenir. Ahşap kulplar klasik ve şık bir görünüm sunar ama bulaşık makinesinde kullanıma uygun değildir. Bakalit kulplar ise ısıya dayanıklı plastik türüdür; pratik, hafif ve el yakmaz, ancak zamanla renk değişimi olabilir.

Bir tencerenin gövdesi sadece dış görünüş değildir, ısının nasıl davrandığını doğrudan etkiler. Silindirik yani tabanı ve gövdesi eşit genişlikte olan modeller ısıyı en dengeli şekilde dağıtır. Böyle bir yapıda pişirme sırasında sıcaklık yukarı doğru eşit dağılır, bu da özellikle sulu yemeklerde mükemmel sonuç verir. Bombeli ya da daralan gövdeler estetik durabilir ama ısı dağılımı açısından her zaman en verimli form değildir.

Gövde kalınlığı da tencerenin kalitesini belirleyen önemli bir unsurdur. Tek kat çelikten yapılmış modeller daha hafiftir ama ısıyı çabuk kaybeder. 3 katmanlı (3-ply) ve 5 katmanlı (5-ply) modeller ise profesyonel mutfaklarda tercih edilir. Bu sistemde çelik ve alüminyum katmanlar üst üste preslenir. Alüminyum ısıyı çabuk iletir, çelik ise onu uzun süre sabit tutar. Sonuç olarak yemek eşit pişer, taban yanmaz, kenarlar kurumaz.

Gövdenin kalınlığı kadar iç ve dış kaplamanın uyumu da önemlidir. Dış yüzey mat fırçalanmış çelikse çizilmeye karşı dayanıklıdır. Parlak yüzeyler daha şık görünür ama kolay iz bırakabilir.

Bir tencerenin iç yüzeyi, yemeğin tadını en çok etkileyen unsurlardan biridir. Çoğu çelik tencerenin iç kısmı, dış yüzeyle aynı malzemeden yapılır. Bu sayede yüksek ısıya dayanıklıdır ve metalik tat bırakmaz. Ancak teknolojinin ilerlemesiyle birlikte artık klasik paslanmaz yüzeylerin ötesine geçen modeller de var.

Yeni nesil teknolojilerden biri Plasma Steel. Bu sistemde çeliğin yüzeyi plazma yöntemiyle sertleştirilir, böylece çizilmeye ve yapışmaya karşı daha dirençli hale gelir. Özellikle yağsız ya da az yağlı pişirme yapanlar için büyük avantajdır çünkü yemek dibe yapışmaz, temizliği de çok kolaydır. İyi bir iç yüzey, hem yemeklerin lezzetini korur hem de seni temizlik zahmetinden kurtarır. Yeni bir ürün seçerken sadece dış görünüşe değil, içine de mutlaka yakından bakmak gerekir.

Kapak yemeğin içindeki ısıyı, buharı ve aromayı kontrol eder. Tam oturmayan bir kapak, tüm o lezzeti dışarı kaçırır. Bu yüzden iyi bir çelik tencerenin kapağı gövdeyle mükemmel uyum içinde olmalıdır.

Cam kapaklar, yemek pişerken içini görmeyi kolaylaştırdığı için son yıllarda çok tercih ediliyor. Ancak burada önemli olan camın kalınlığı ve kenar kısmındaki çelik çerçevedir. İnce camlar yüksek ısıda çatlayabilir, bu yüzden temperli cam tercih edilmeli. Ayrıca kapağın ortasında buhar çıkış deliği olması gerekir. Bu küçük detay, tencerenin içinde fazla basınç birikmesini önler ve taşmaları engeller.

Çelik kapaklar ise daha profesyonel bir kullanım sunar. Isıyı içerde çok daha iyi tutar, bu sayede yemek kendi suyunda daha lezzetli pişer. Ayrıca çelik kapaklar zamanla kararma yapmaz ve bulaşık makinesine rahatça girebilir. Tek eksisi, içeriyi görememektir ama ısı verimliliği açısından en başarılı seçeneklerdir.

İyi bir kapak tencereye “klik” sesiyle oturur, hafifçe bastırdığında boşluk kalmaz. Bu hem buhar kontrolünü sağlar hem de enerji kaybını önler.

Gerçek anlamda kaliteli bir çelik tencere seti arıyorsan, dikkat etmen gereken kriterler net:

Özetle:

En iyi çelik tencere seti = 316 kalite paslanmaz çelik + 3-ply taban + 3-ply silindirik gövde + plasma iç yüzey + kaynaklı çelik kulp + tam oturan cam kapak.

Bu kombinasyon hem uzun ömür hem de profesyonel pişirme performansı açısından en dengeli seçenektir.

Mutfağın en çok tercih edileni çelik tencereler için malzeme kalitesinin önemine yukarıda değinmiştik. Tavsiyemiz kendini uzmanlığıyla kanıtlamış, ürün kalitesini önemseyen ve kullanıcı memnuniyetini misyonuna dahil eden markalardan alışveriş yapmanız. Bunun en önemli nedenlerinden biri, satın aldığınız ürünlerin garanti kapsamında olması. Bilinen ve güvenilen markalardan satın aldığınız ürünlerde problem çıkma ihtimali, bilinmeyen ve malzeme kalitesinden emin olamadığınız ürünlerin çıkaracağı problemlerden çok daha minimaldir.

En iyi çelik tencere modelleri ve markaları için öneride bulunmamız gerekirse; Karaca çelik tencereler, Emsan çelik modelleri ve Jumbo tencereler ilk sıraya almanız gerekenlerden diyebiliriz. Hem ürün kalitesi hem de müşteri memnuniyeti yüksek olan bu markalardan, uzun yıllar kullanabileceğiniz tencere setleri satın alabilirsiniz.

Çelik tencere fiyatları tencerenin markasına, modeline, malzemesine, hacmine ve özelliklerine göre farklılık gösterir. Satın alırken dikkatli ve seçici davranılması gereken çelik tencereler, mutlaka çelik etiketi kontrol edilerek ve malzeme kalitesi göz önünde bulundurularak seçilmelidir.

Artık mutfağın en sevileni, sofraların baş tacı ve sağlıklı yemek pişirmenin üstadı çelik tencereleri alırken dikkat etmeniz gerekenleri öğrendiniz. Karaca.com adresimizi ziyaret ederek, tüm ürünlerimizi inceleyebilirsiniz.