Pratik Tencere Yemekleri: Kolay ve Hızlı 5 Tarif

Yoğun bir akşamda hem doyurucu hem hafif bir yemek arıyorsan, bu tarif tam sana göre. Tavuk ve sebzeler aynı tencerede piştiğinde lezzetler birbirine geçer, mutfakta fazla bulaşık da olmaz.

Hazırlık: Tavukları kuşbaşı doğra. Havuçları halka, kırmızı biberi jülyen, kabağı yarım ay şeklinde kes. Sarımsakları ince doğra.

Malzemeler: 500 gr tavuk göğsü, 2 havuç, 1 kırmızı biber, 1 küçük kabak, 2 diş sarımsak, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, yarım su bardağı sıcak su, 1 çay kaşığı tuz, yarım çay kaşığı karabiber, yarım çay kaşığı kekik, isteğe göre bir tutam biberiye.

Pişirme: Zeytinyağını ekleyip tencereye kızgın bir hale getir, tavukları ekleyip yaklaşık 5 dakika kadar kavur. Ardından havuç ve sarımsağı ekle, 3 dakika daha çevir. Kırmızı biber ve kabağı ekleyip karıştır, ardından sıcak suyu ilave et. Kapağı kapalı şekilde kısık ateşte 25-30 dakika pişir. Sebzeler yumuşayıp tavuk suyunu hafif çektiğinde yemeğin hazır.

Servis: Üzerine birkaç damla zeytinyağı gezdir, istersen ince doğranmış maydanozla renklendir. Yanında pilav veya yoğurtla servis edebilirsin.

Eğer et kullanmadan da doyurucu ve besleyici bir tencere yemeği yapmak istiyorsan, mercimek en iyi seçenektir. Sebzelerle birleştiğinde hem lif hem protein dengesi kurulur. Hafif ama tok tutan bu yemek, özellikle hafta içi akşamları için idealdir.

Hazırlık: Mercimekleri bol suda yıka ve süz. Patatesleri küp doğra, havuçları halka kes, soğanı ince doğra. Malzemeleri önceden hazırlamak pişirme süresini oldukça kısaltır.

Malzemeler: 1 su bardağı yeşil mercimek, 1 yemeklik doğranmış soğan, 2 adet patates, 2 adet havuç, 3 su bardağı sıcak su, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 çay kaşığı tuz, yarım çay kaşığı kimyon, yarım çay kaşığı pul biber.

Pişirme: Tencereye zeytinyağını al ve soğanları hafif pembeleşene kadar kavur. Ardından havuç ve patatesi ekle, 3-4 dakika karıştırarak sotele. Mercimekleri ekle, suyu üzerine dök. Kapağı kapatıp kısık ateşte yaklaşık 25-30 dakika pişir. Mercimekler yumuşadığında ve suyu hafif kıvam aldığında yemek hazır. Eğer daha sulu bir yemek istersen, pişme süresinin ortasında yarım bardak sıcak su daha ekleyebilirsin.

Servis: Üzerine az zeytinyağı gezdirip ince doğranmış maydanoz serpiştir. Yanında sade yoğurt veya tam buğday ekmeğiyle tamamlandığında dengeli bir öğün elde edersin. Bu yemek, ertesi gün ısıtıldığında bile formunu korur ve aroması daha da derinleşir.

Bakliyat ve sebzeyi tek tencerede buluşturan bu tarif, hem ekonomik hem de lezzetli bir akşam yemeği alternatifi. Patlıcanın köz tadı, nohutla birleşince yemeğe derin bir aroma kazandırır. Ertesi gün ısıtıldığında lezzeti daha da belirginleşir.

Hazırlık: Patlıcanları küp doğradıktan sonra acısının çıkması için tuzlu suda 10–15 dakika beklet. Soğanı ve domatesi doğra. Eğer nohutları önceden haşlamadıysan bir gece önceden ıslatıp ertesi gün yumuşayana kadar haşla.

Malzemeler: 1 su bardağı haşlanmış nohut, 2 adet patlıcan, 1 rendelenmiş domates, 1 ince doğranmış soğan, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, yarım çay bardağı sıcak su, 1 çay kaşığı tuz, yarım çay kaşığı karabiber.

Pişirme: Tencereye zeytinyağını al, soğanı ekleyip yumuşayana kadar kavur. Patlıcanları süzüp tencereye ilave et, rengi dönene kadar birkaç dakika çevir. Ardından nohutu ve rendelenmiş domatesi ekle. Sıcak suyu döküp kapağı kapat. Kısık ateşte yaklaşık 25 dakika pişir. Domates suyu kıvam alıp patlıcanlar tamamen yumuşadığında yemek hazır.

Servis: Üzerine ince doğranmış maydanoz serpiştir, yanına sade pilav veya bulgurla servis et. Zeytinyağlı olduğu için buzdolabında iki gün boyunca tazeliğini korur. Hafif ılık servis edildiğinde aromasını en iyi şekilde verir.

Zeytinyağlı enginar, hem sindirimi kolay hem de sofraya zarif bir dokunuş katan klasik bir tencere yemeğidir. Lif oranı yüksek olduğu için vücudu hafifletir, aynı zamanda sebzelerin doğal lezzetini olduğu gibi korur. Özellikle ilkbahar aylarında taze enginarla yapıldığında, sofraya ferahlık getiren bir yemektir.

Hazırlık: Enginarları temizleyip kararmamaları için limonlu suda beklet. Havuçları halka doğra, soğanı ince doğra, bezelyeleri hazırla. Limon suyunu, suyu ve zeytinyağını önceden ölçülü olarak kenara al.

Malzemeler: 4 adet enginar, 1 adet doğranmış soğan, 2 adet havuç, 1 su bardağı bezelye, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 limonun suyu, 1 su bardağı sıcak su, 1 çay kaşığı tuz.

Pişirme: Tencereye zeytinyağını al, soğanı ekleyip kısık ateşte hafifçe kavur. Havuç ve bezelyeyi ilave et, 3–4 dakika çevir. Enginarları tencereye yerleştir, limon suyunu ve tuzu ekle. Üzerine sıcak suyu dök ve kapağını kapat. Kısık ateşte yaklaşık 20–25 dakika pişir. Enginar bıçağa rahat giriyorsa pişmiş demektir.

Servis: Soğuması için oda sıcaklığında dinlendir, ardından buzdolabına al. Üzerine sızma zeytinyağı gezdirip dereotu serpiştirerek servis et. Soğuk olarak sunulduğunda lezzeti tam oturur. Hafif bir zeytinyağlı menünün ana yıldızıdır; yanında ince dilim limonlarla servis edildiğinde sofrada görsel olarak da öne çıkar.

Türk mutfağının en sevilen tencere yemeklerinden biri olan kuru fasulye, hem besleyici hem de pratik bir klasik. Büyük porsiyonlarda hazırlanabileceği için kalabalık sofralar için idealdir. Bir gün önceden hazırlanıp ertesi gün ısıtıldığında lezzeti artar, kıvamı oturur.

Hazırlık: Fasulyeleri bir gece önceden bol suda ıslat. Ertesi gün süzüp yıkadıktan sonra haşla. Soğanı doğra, yeşil biberi ince ince kes. Baharatları ve salçayı önceden hazırla.

Malzemeler: 2 su bardağı kuru fasulye (geceden ıslatılmış), 1 yemeklik doğranmış soğan, 1 yeşil biber, 2 yemek kaşığı domates salçası, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 5 su bardağı sıcak su, 1 çay kaşığı tuz, yarım çay kaşığı karabiber, yarım çay kaşığı pul biber.

Pişirme: Tencereye zeytinyağını al, soğanı ve biberi ekleyip birkaç dakika kavur. Salçayı ekleyip kokusu çıkana kadar karıştır. Fasulyeleri ekle, ardından sıcak suyu dök. Kapağını kapatıp kısık ateşte 45–50 dakika pişir. Fasulyeler yumuşadığında ve sos kıvam aldığında ocaktan al. Gerekirse tuz oranını pişme sonunda ayarla.

Servis: Yanına sade pilav veya bulgur pilavı en çok yakışan eşlikçilerdir. Üzerine az miktarda zeytinyağı gezdirip ince doğranmış maydanozla süsleyebilirsin. Ertesi gün ısıtıldığında lezzeti katlanır, buzdolabında üç güne kadar tazeliğini korur.

Tencere yemekleri, mutfakta sadelik ve verimliliği bir araya getirir. Hem besin değeri yüksek hem de zahmetsiz bir şekilde yapılabildiği için modern yaşamın hızlı temposuna en iyi uyum sağlayan yemek grubudur. Tek kapta pişirilen bu yemeklerde hem hazırlık süresi kısalır hem de bulaşık yükü minimuma iner. Günün yorgunluğunda mutfağa girdiğinde, her şeyi aynı tencereye koyup kapağını kapatmak çoğu zaman yeterlidir.

Bu yemeklerin en büyük avantajlarından biri de besin değerlerini korumasıdır. Sebzeler, etler ve bakliyatlar kendi suyunda ve düşük ısıda piştiği için vitamin ve mineraller kaybolmaz. Buhar, tencerenin içinde doğal bir döngü oluşturur; böylece yemeğin içindeki her malzeme kendi aromasını korur. Ekstra yağ veya baharat eklemeye gerek kalmadan doğal lezzet elde edilir.

Ekonomik açıdan da tencere yemekleri oldukça avantajlıdır. Mevsim sebzeleriyle, basit malzemelerle doyurucu öğünler hazırlamak mümkündür. Aynı zamanda bir kez pişirildiğinde birkaç gün boyunca tüketilebilir, bu da hem enerji hem bütçe tasarrufu sağlar. Özellikle bakliyat ve sebze tabanlı tarifler, uygun maliyetli olduğu kadar uzun süre tokluk hissi de verir.

Bir diğer önemli avantaj ise sağlıklı olmasıdır. Düşük yağ oranı, kontrollü ısıda pişirme ve lif açısından zengin içerik, sindirimi kolaylaştırır. Vücudu yormadan doyurur, düzenli tüketildiğinde genel enerji dengesini olumlu etkiler.

Tencere yemeklerinde asıl farkı yaratan şey, malzemelerin miktarı değil pişirme sırasıdır. En lezzetli sonuçları almak istiyorsan önce soğanla yağa aromayı bırakmak gerekir. Soğan hafif pembeleştiğinde yemeğin temeli oluşur. Ardından havuç, patates gibi sert sebzeler eklenir. Bunlar biraz yumuşadıktan sonra daha hassas malzemeler, yani kabak, biber veya yeşillikler sırayla ilave edilir. Bu basit sıralama yemeğin dağılmadan, kıvamını koruyarak pişmesini sağlar.

Tencerenin seçimi de lezzet üzerinde sanıldığından daha etkilidir. Kalın tabanlı, ısıyı eşit dağıtan tencereler hem yanmayı önler hem de malzemelerin aromasını dengeler. Granit veya emaye modeller, ısıyı yavaş ve homojen dağıttığı için tencere yemeklerine derin bir tat kazandırır. Bu tip yüzeylerde pişen yemeklerde malzemeler birbirine karışmaz, kendi dokusunu korur.

Pişirme sürecinde acele etmemek en önemli kuraldır. Kısık ateş tencere yemeğinin ruhudur. Malzemelerin kendi suyunu bırakmasına izin ver, kapağı sık sık açma. Buhar, yemeğin en doğal sosudur; hem lezzeti taşır hem de vitamin kaybını önler. Eğer yemek suyu fazla kaçtıysa hemen kapağı açıp harlı ateşe almak yerine birkaç dakika kapağı aralık bırakmak yeterlidir. Bu yöntem yemeği kurutmadan fazla suyu buharlaştırır.

Bir diğer püf noktası, baharatları doğru zamanda eklemektir. Kekik, karabiber gibi kuru baharatları pişirmenin sonuna doğru katmak, kokularının kaybolmasını önler. Taze yeşillikler ise servis öncesinde eklenirse yemeğe canlılık katar. Zeytinyağlılarda bu detay özellikle fark yaratır.

Tencereyi ocaktan aldıktan sonra hemen kapağını açma. Yemeğin birkaç dakika dinlenmesine izin ver. Bu kısa süre içinde sıcaklık eşit dağılır, malzemeler birbirine geçer, sos kendini toplar. Mutfakta sabır genellikle en güzel tatları getirir.