Kolay Yoğurt Çorbası Tarifi

1. Derin bir Tencereye 7 su bardağı suyu koy ve orta yüksek ateşte kaynamaya bırak.

2. Su kaynadıktan sonra yıkanmış pirinci içine ekle. Arada karıştırarak 10-12 dakika kadar haşla. Pirinçler hafif şişip yumuşamaya başlamalı ama tamamen dağılmamalı. Suyun bir kısmı buharlaşırsa yarım bardak kadar sıcak su ekleyebilirsin. Bu aşamada sadece pirinç pişmeli, çorbanın kıvamını daha sonra yoğurtlu karışım verecek.

3. Pirinçler haşlanırken, ayrı bir kapta yoğurt, un ve yumurta sarısını birleştir. Tel çırpıcıyla topak kalmayacak şekilde 2-3 dakika karıştır. Karışım ne çok koyu ne de akışkan olmalı, pürüzsüz bir krem kıvamında olmalı. Eğer yoğurdun buzdolabından yeni çıktıysa, 10 dakika oda sıcaklığında beklet. Soğuk yoğurt, sıcak karışımla buluşunca kesilir.

4. Şimdi çorbanın kesilmemesi için en kritik adıma geldik. Kaynayan pirinçli sudan bir kepçe alıp yavaş yavaş yoğurtlu karışıma dök ve karıştır. Bu alıştırma işlemi yoğurdun sıcaklığa uyum sağlamasını sağlar. 2 kepçe kadar su ekleyip karıştırdıktan sonra, artık yoğurtlu karışımı tencereye dökebilirsin.

5. Ocağın altını orta dereceye getir. Yoğurtlu karışımı ince bir akışla tencereye dökerken sürekli karıştır. Bu aşamada tel çırpıcı kullanmak en güvenlisidir. Çorba kaynamaya başladığında kıvamı gözle görülür şekilde koyulaşacaktır. Taşma olmasın diye kapağı tamamen kapatma.

6. Kaynamaya başladıktan sonra kısık ateşte 10 dakika kadar karıştırarak pişir.

7. Pişme işlemi bitmeye yakın, yani ocağı kapatmadan 1-2 dakika önce kuru naneyi ekle. Nane erken girerse acılaşır, geç girerse aromasını vermez. Bu yüzden tam bu aşama idealdir.

8. Ocağın altını kapattıktan sonra tuzu ekle. Tuzu başta koyarsan yoğurt kesilir, bu yüzden mutlaka en son eklenmeli.

9. Küçük bir tavada 1 yemek kaşığı tereyağını erit, rengi dönmeye başlayınca kuru nane ekle ve 10 saniye kadar karıştır. Bu naneli tereyağını çorbanın üzerine gezdir. Dilersen servis öncesi karıştırabilir ya da sadece üstte bırakabilirsin.

AFİYET OLSUN

Şehriyeli yoğurt çorbası, klasik yoğurt çorbasının neredeyse aynı temel malzemelerle yapılan ama dokusu ve doyuruculuğu açısından biraz farklı bir versiyonudur. Aralarındaki en belirgin fark, pirinç yerine arpa şehriye veya tel şehriye kullanılmasıdır. Pirinç, çorbaya daha yumuşak bir kıvam verirken şehriye, hem daha diri bir doku hem de hafif dişe gelen bir lezzet kazandırır.

Klasik tarifte suyun büyük kısmı pirinci haşlamak için kullanılır, ancak şehriyeli versiyonda bu süre daha kısadır; çünkü şehriye 10-12 dakikada tamamen yumuşar. Bu yüzden yoğurtlu karışımı eklerken dikkatli olmalı, şehriyeyi fazla haşlamadan terbiyeyi eklemelisin. Aksi halde şehriye dağılır ve çorbanın kıvamı lapa gibi olur.

Bir diğer fark, şehriyenin çorbaya verdiği kıvam yoğunluğudur. Pirinç, suyu azar azar çeker; şehriye ise hızla suyu emer. Bu nedenle şehriyeli yoğurt çorbasında kıvamı korumak için gerekirse biraz fazladan sıcak su eklemek gerekir.

Son olarak, aromada da ufak bir fark hissedilir. Pirinçli yoğurt çorbası daha yumuşak ve klasik bir tada sahiptir; şehriyeli versiyon ise daha dolgun, hatta biraz tavuk çorbasını andıran bir lezzet verir. Üzerine dökülen tereyağlı nane sosu her iki tarifte de aynı olsa da, şehriyeli olan özellikle kış günlerinde daha tok tutan, hafif ama besleyici bir alternatiftir.

Bu adımlara dikkat edersen yoğurtlu çorbanın rengi hep parlak kalır, kıvamı pürüzsüz olur. Ne kesilir, ne tortu yapar; her kaşıkta ipeksi bir doku yakalarsın.

Yoğurt çorbasının ekşi olmaması için hem malzeme seçimi hem de pişirme yöntemi çok önemlidir. Aşağıdaki püf noktalarına dikkat edersen çorban hep taze, yumuşak tatta olur:

1. Taze yoğurt kullan: Ekşiliğin en yaygın sebebi yoğurdun bayat veya uzun süre açıkta kalmış olmasıdır. Taze, tam yağlı yoğurt hem daha kremamsı hem de dengeli bir tat verir.

2. Yoğurdu fazla ısıtma: Uzun süre yüksek ateşte pişirmek yoğurdun içindeki laktik asidi ortaya çıkarır, bu da ekşi tada neden olur. Çorba kaynamaya başlar başlamaz altını kıs.

3. Un ve yumurta ekle: Terbiyeye un veya yumurta sarısı koymak sadece kesilmeyi önlemez, aynı zamanda yoğurdun tadını nötrleştirir, asit dengesini dengeler.

4. Metal kaşıkla uzun süre karıştırma: Metal ısıyı fazla iletir, yoğurdu yakabilir ve tat değiştirir. Ahşap kaşık veya silikon çırpıcı kullanmak daha güvenlidir.

5. Tuzu en son ekle: Tuzu erken koymak yoğurdun yapısını bozar, içindeki asidin ortaya çıkmasına neden olur. Çorbayı pişirdikten sonra tuzu ekle.

6. Artan çorbayı tekrar kaynatma: Yoğurt çorbası ertesi gün ısıtılabilir ama kaynatılmamalı. Kaynarsa yoğurt yeniden asitlenir ve ekşir. Ilık şekilde ısıtmak yeterlidir.

Bu adımlarla hazırlanan yoğurt çorbası hafif, taze ve süt gibi kokar. Ekşilik yerine damakta kremamsı bir tat bırakır; klasik “anne çorbası” kıvamı tam da budur.

Yoğurt çorbasına sıcak su mu konur soğuk su mu?

Yoğurt çorbasına sıcak su konur, soğuk değil. Çünkü sıcak su, yoğurdun tencereye eklendiğinde kesilmeden karışmasını sağlar. Ancak burada önemli olan, suyun kaynar derecede değil, ılık ile sıcak arası (yaklaşık 70-80°C) olmasıdır.

Soğuk su kullanırsan yoğurt şok yaşar, topaklanır ve çorba kesilir. En doğrusu, yoğurtlu terbiyeyi hazırladıktan sonra kaynar suyu kepçeyle azar azar ekleyip sürekli karıştırmak. Böylece yoğurt yavaşça ısınır ve kıvamını korur. Yoğurtlu çorbanın pürüzsüz, parlak ve ipeksi kıvamı tamamen bu sıcaklık dengesine bağlıdır.

Yoğurt çorbası ile yayla çorbası arasındaki fark nedir?

Yoğurt çorbası ve yayla çorbası temelde benzer malzemelerle yapılır, ancak lezzet profili ve hazırlanış biçimi bakımından farklıdır. Yoğurt çorbası daha sade bir tariftir; yalnızca yoğurt, un, pirinç, yumurta sarısı ve suyla hazırlanır. Yoğurdun hafif ekşimsi tadı ön plandadır, tereyağı ya da baharat baskın değildir. Hafif, akışkan ve ferah bir kıvamı vardır, genellikle sade haliyle servis edilir.

Yayla çorbası ise yoğurt çorbasının daha zengin ve aromatik halidir. İçine mutlaka kuru nane ve tereyağı eklenir, kimi zaman et suyu kullanılarak daha besleyici hale getirilir. Un miktarı biraz daha fazla olduğu için kıvamı koyu, tadı ise daha dolgun olur. Yoğurt çorbası dingin ve sade bir başlangıçken, yayla çorbası kokusuyla iştah açan, klasik Türk mutfağının en belirgin lezzetlerinden biridir.