3 Aralık Dünya Engelliler Günü: En Büyük Engel Sevgisizliktir
3 Aralık’ın Dünya Engelliler Günü olarak kabul edilmesi tek bir kararın sonucu değil. Birleşmiş Milletler 1992’de aldığı kararla bu günü tüm dünya için ortak bir farkındalık tarihi haline getirdi. O günden beri 3 Aralık sadece takvimde duran bir tarih olarak kalmadı. Devletlerin engellilik politikalarını geliştirmesi, şehirlerin herkes için ulaşılabilir hale gelmesi, eğitim ve istihdam alanlarının kapsayıcı bir yapıya kavuşması gibi somut adımların da tetikleyicisi oldu.
Engellilik bir kişiye değil topluma ait bir durumdur. Bir şehirde kaldırımlar dar, binalar erişilmez, iş hayatı kapalıysa engel kişinin bedeninde değil sistemin içinde durur. Bu yüzden 3 Aralık, bireyleri değil toplumları iyileştirmeyi hedefleyen bir hatırlatmadır.
Bugünün yıllar içinde önem kazanmasının temel nedeni, görünmeyen engelleri görünür kılmasıdır. Birçoğumuz fiziksel engelleri fark ederiz ama duyusal, ruhsal ya da kronik hastalık kaynaklı engeller çoğu zaman gözden kaçar. İşte bugün, bu “görünmeyen” gerçekleri ortaya koyduğu için değerlidir. İnsanların birbirine bakışını yumuşatan, empatiyi çoğaltan, günlük hayatın koşturması içinde unuttuğumuz bir sorumluluğu yeniden hatırlatan bir anlam taşır.
Sonuç olarak 3 Aralık bir kutlama günü değildir. Bir aynadır. Hem bireylere hem kurumlara “Nerede eksik kaldık?” sorusunu sorar. Bu aynaya samimiyetle bakabilen toplumlar, engelliliği bir eşitsizlik başlığı olmaktan çıkarıp yaşamın doğal bir parçası haline getirir. Ve o zaman şunu net şekilde anlarız: En büyük engel, sevgisizlik ve duyarsızlıktır.
Dünya Engelliler Gününün Amacı
Dünya Engelliler Gününün amacı bir kutlama yapmak değildir. Bu gün ne balonlarla ne de gösterişli etkinliklerle anlam kazanır. Asıl hedef, toplumun kendi gerçekliğiyle yüzleşmesini sağlamaktır. Çünkü engellilik konusu ancak konuşulursa çözüm üretilebilir, ancak görünür olursa ilerleme sağlanabilir.
Bu günün temel amacı insanların düşünme biçimini değiştirmektir. Engelliliği bireyin kişisel mücadelesi gibi görmek yerine, toplumun ortak sorumluluğu olarak ele alma bilinci oluşturur. Bir binanın girişinde rampa yoksa o eksikliği yaşayan tek bir kişi değildir, o bina yüzlerce insan için kapalıdır. İşte Dünya Engelliler Günü bu mantığı yerleştirmeye çalışır.
Bir diğer amaç, eğitimden ulaşıma, istihdamdan dijital erişilebilirliğe kadar birçok alanda çözüm üretilmesi gerektiğini hatırlatmaktır. Çünkü engellilik konusundaki eksikler sadece bir kesimi değil, tüm toplumsal yapıyı etkiler. Kapsayıcı bir şehir inşa edildiğinde herkes daha rahat yaşar. Engelli bir çocuk eğitim hayatına tam katıldığında sadece o çocuk değil, tüm sınıf empati kazanır.
Ayrıca bu gün, toplumdaki önyargıları kırmak için de önemlidir. “Yapamaz”, “katılamaz”, “uyum sağlayamaz” gibi düşünceler bireylerin önündeki gerçek engellerdir. Bugünün amacı tam da bu duvarları yıkmaktır. İnsanların birbirini anlamaya çalıştığı, kimsenin dışlanmadığı, herkesin eşit yaşam hakkına sahip olduğu bir düzenin mümkün olduğunu hatırlatır.
Dünya Engelliler Günü için Mesajlar
1. “Herkes için erişilebilir bir dünya” Birleşmiş Milletlerin yıllardır vurguladığı bu slogan bize şunu hatırlatır: Eşitlik bir lütuf değil haktır.
2. “En büyük engel sevgisizliktir.” Bir toplumun en görünmez bariyeri kalplerdeki mesafedir, o mesafe kapanınca her yol açılır.
3. “Engel değil, anlayış eksikliği zorlaştırır.” İnsan birbirini anladığında hayat zaten doğal akışına kavuşur.
4. “Bir adım at, bir kapı aç.” Küçük bir iyilik birinin bütün gününü, bazen de bütün yaşamını değiştirir.
5. “Erişilebilirlik bir detay değil yaşam hakkıdır.” Bir rampanın varlığı bazen özgürlüğün kapısıdır.
6. “Görmediğini fark etmek farkındalığın başlangıcıdır.” Görünmeyen engeller en çok sessizliğiyle yorutur.
7. “Önyargıların bittiği yerde insanlar buluşur.” Kimin ne yaptığı değil, birlikte nereye ulaşabileceğimiz önemlidir.
8. “Kimse eksik değildir, eksik olan bakış açımızdır.” İnsan farklılıklarıyla bütündür.
9. “Yan yana durmanın iyileştirici bir gücü vardır.” Bir destek eli çoğu zaman bir ömrün yönünü değiştirir.
10. “Birlikte yaşamak değil, birlikte anlamak önemlidir.” Gerçek kapsayıcılık düşüncede başlar.
11. “Engeller kişide değil, toplumun tasarımındadır.” Bir şehir herkes içindir ya da aslında hiç kimse için değildir.
12. “Dinlemek çoğu zaman çözümün yarısıdır.” İnsan duyulduğunu hissettiğinde güç bulur.
13. “Zorluklar insanı tanımlamaz.” Bir kişi yaşadığı engelle değil, verdiği mücadele ve kararlılıkla anılır.
14. “Saygı herkesin ortak dili olmalı.” Her bireyin yaşam alanı, hakkı ve onuru vardır.
15. “Gerçek farkındalık bir günle sınırlı kalmaz.” 3 Aralık sadece başlangıçtır, devamı günlük seçimlerimizdir.
Dünya Engelliler Günü bize tek bir cümleyi hatırlatmak için vardır: Bir toplum ancak kimseyi geride bırakmadığında güçlenir. Bugün söyleyeceğimiz her söz, yarın atacağımız her adım, herkes için daha eşit bir yaşamın temelini oluşturur. Ve unutmayalım, engelleri azaltan da çoğaltan da aslında bizim birbirimize gösterdiğimiz sevgidir.













