Aşure Günü bu yıl 25 Haziran 2026 Perşembe günü olacak. Bu tarih, her zaman olduğu gibi Muharrem ayının onuncu gününe denk geliyor. Hicri takvime göre belirlenen bugün miladi takvimde her yıl değiştiği için insanlar genelde tarihe yeniden bakma ihtiyacı hisseder. Gün yaklaştıkça hazırlıklar da yavaş yavaş hareketlenir.

Aşure Günü’nün bu kadar özel kabul edilmesinin nedeni hem dini gelenekteki yeri hem de toplumdaki paylaşma kültürünü güçlendiren bir ritüel olmasıdır. Evlerde kaynayan büyük tencere aslında bir araya gelmenin küçük bir simgesidir. Bu yüzden tarih geldiğinde insanlar hem evlerinde bir tatlı pişirir hem de geçmişten süzülüp gelen bir geleneği canlandırmış olur.

Aşure Ayı olarak anılan Muharrem ayı bu yıl 16 Haziran 2026’da başlayacak ve 14 Temmuz 2026’da sona erecek. Bu aralığın içindeki en önemli gün ise Muharrem’in onuncu günü olan Aşure Günü, yani 25 Haziran 2026dır. Bu net tarihler gelenek için hazırlık yapmak isteyenler açısından belirleyici olur.

Muharrem ayının bitmesi aşure döneminin de kapanışı anlamına gelir. Yine de bazı evlerde bu gelenek ayın son günlerine kadar sürer çünkü aşure sadece belirli bir güne bağlı değildir, aynı zamanda evdeki bereketin ve paylaşmanın simgesidir. Bu yüzden başlangıç ve bitiş tarihini bilmek hem dini düzeni takip etmek hem de hazırlıkları buna göre ayarlamak açısından önemlidir.

Aşure yapılmasının temel nedeni bereketi artırmak ve paylaşma geleneğini yaşatmaktır. En net açıklamayla bu tatlı hem dini bir geleneğe bağlıdır hem de komşulara, akrabalara ikram edilerek birlik duygusunu güçlendirir. Her evde pişirilmesinin sebebi sadece bir tarif değil, aynı zamanda kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültürdür.

Zaman içinde aşure farklı toplumlarda farklı anlamlar kazanmış olsa da temelinde hep dayanışmayı simgeler. İçindeki malzemelerin çeşitliliği bile bu düşünceyi yansıtır. Bu tatlıyı hazırlayan kişi tencereye koyduğu her malzemede aslında bir arada olmanın anlamını hatırlar. Bu nedenle aşure yapmak çoğu kişi için manevi bir ritüeldir.

Aşurenin tarihsel kökeni en net şekilde Hz Nuh’un tufandan sonra gemide kalan son malzemeleri bir araya getirerek yaptığı karışıma dayanır. Bu anlatı yüzyıllardır bilinen ve en çok aktarılan rivayettir. Bu nedenle aşurenin kökü oldukça eski bir hafızaya uzanır.

Zaman geçtikçe bu tatlı farklı dini olaylarla, kültürel pratiklerle ve yerel geleneklerle ilişkilendirilmiştir. Kimi dönemlerde matemle, kimi dönemlerde kutlamayla bağdaştırılmıştır. Bu uzun tarih, aşurenin bugün hâlâ pek çok evde pişirilmesinin temel nedenlerinden biridir. Her yıl yeniden yapılması da bu sürekliliğin doğal bir sonucudur.

Aşurenin anlamını, tarihini ve gelenekteki yerini bilmek hazırlık sürecine ayrı bir sıcaklık katar. Yine de birçok kişi için asıl merak edilen bu büyük tencerenin içinde hangi malzemelerin yer aldığı ve o malzemelerin nasıl bir araya geldiğidir. Aşurenin kıvamını belirleyen şey malzemelerin doğru oranlarda birleşmesi ve pişirme sürecinin dengeli takip edilmesidir. Aşure yapımına geçmek isteyenler malzemeleri, pişirme adımlarını ve püf noktalarını öğrenerek bu geleneği kendi evlerinde sürdürebilir.