Begonya Çiçeği Anlamı - Begonya Bakımı ve Çoğaltımı

6 Dakika Okuma Süresi

Begonya Çiçeği Anlamı - Begonya Bakımı ve Çoğaltımı

Bu İçerikte Neler Var?
Begonya Nedir?
Begonya Nerede Yetişir?
Begonya Çiçeğinin Özellikleri Nelerdir?
Begonya Çiçeğinin Anlamı Nedir? Neyi İfade Eder?
Begonya Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?
Begonya Çiçeği Nasıl Çoğaltılır?
Begonya Çeşitleri Nelerdir?
Begonya Saksısı Nasıl Olmalı?
Begonya Çiçeği Hangi Ortamı Sever?
Begonyanın Ömrü Ne Kadar?
Begonya Sıcağı mı Sever Soğuğu mu?
Begonya Kaç Günde Bir Sulanmalı?

Begonya nedir ve evde bakımı nasıl yapılır? Bu zarif çiçeğin gizli anlamından ayırt edici özelliklerine kadar merak ettiğiniz her şeyi kapsamlı rehberimizde keşfedin.

Begonya Nedir?

Begonya, Begonyagiller (Begoniaceae) familyasına ait, asimetrik yaprak yapısı ve canlı renklerdeki çiçekleriyle bilinen çok yıllık bir süs bitkisidir. İlk kez 17. yüzyılda keşfedilen ve adını Fransız botanikçi Michel Bégon’dan alan bu bitki, dünya üzerinde bilinen 1800’den fazla türüyle bitki krallığının en geniş cinslerinden birini oluşturur.

Genellikle dekoratif amaçlı yetiştirilen begonyalar, türüne göre hem yaprak güzelliği (örneğin Rex begonyası) hem de çiçeklerinin zarafeti (örneğin Çiçek begonyası) için tercih edilir. Etli sapları, kalp veya kulak şeklindeki asimetrik yaprakları ve beyazdan kırmızıya, pembeden turuncuya kadar değişen geniş renk skalasıyla iç mekanlarda ve balkonlarda estetik bir görünüm sağlar.

Begonya

Begonya Nerede Yetişir?

Begonya bitkisi doğal olarak Güney ve Orta Amerika, Afrika ve Güney Asya’nın tropikal ve subtropikal iklim kuşaklarında yetişir. Nemli yağmur ormanlarının tabanında, ağaçların gölgesinde ve humuslu topraklarda yaşam süren bu bitki, ılıman ve nemli ortamların doğal bir parçasıdır.

Doğal yaşam alanlarının dışında ise günümüzde dünyanın hemen her yerinde ev, ofis ve sera bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Türkiye’de de oldukça yaygın olan begonya, kışın don olaylarından korunduğu sürece iç mekanlarda yıl boyu, yaz aylarında ise doğrudan güneş almayan balkon ve bahçelerde mevsimlik olarak rahatlıkla gelişim gösterir.

Begonya Çiçeğinin Özellikleri Nelerdir?

Begonya çiçeği, su tutma kapasitesi yüksek olan etli gövdesi ve "eğri" olarak tabir edilen kendine has asimetrik yaprak formlarıyla diğer bitkilerden kolayca ayırt edilir. Hem yapraklarının sunduğu görsel şölen hem de canlı renklere sahip çiçekleriyle iç mekan bitkileri arasında özel bir yere sahip olan bu tür, hassas yapısına rağmen doğru konumlandırıldığında uzun yıllar yaşamını sürdürebilen dayanıklı bir bitkidir.

Begonyanın temel özellikleri şunlardır:

  • Yapraklarının bir tarafı diğerinden daha büyük olan asimetrik bir forma sahiptir.
  • Gövde ve sap kısımları yumuşak, su ihtiva eden ve gevrek bir yapıdadır.
  • İdeal ortam sağlandığında ilkbahardan sonbahara kadar sürekli çiçek açabilir.
  • Türüne göre yumrulu veya saçak köklü (rizomlu) bir kök sistemine sahiptir.
  • Doğrudan güneş ışığına maruz kalmayı sevmez, yarı gölge alanları tercih eder.
  • Çiçekleri kırmızı, pembe, beyaz ve turuncu gibi canlı renk tonlarında açar.
  • Yaprak yüzeyleri türüne göre tüylü, parlak veya desenli olabilir.
  • Begonya

    Begonya Çiçeğinin Anlamı Nedir? Neyi İfade Eder?

    Begonya çiçeği, çiçeklerin dili literatüründe genellikle "hayalperestlik" ve "masumiyet" kavramlarını simgeler. Birine begonya hediye etmek, o kişinin hayal dünyasının zenginliğine bir övgü olabileceği gibi, sunulan sevginin saf, temiz ve beklentisiz olduğunu da ifade eder. Ayrıca begonyanın zarif ve kırılgan yapısı nedeniyle, bazı kültürlerde "dikkatli ol" veya "seni incitmekten korkuyorum" gibi nazik bir uyarı ve koruma içgüdüsü anlamı da taşır.

    Çiçeğin rengine göre taşıdığı anlamlar da küçük farklılıklar gösterebilir. Beyaz begonya safiyeti ve ruhsal temizliği temsil ederken, kırmızı ve pembe tonları daha çok sempatik, samimi ve utangaç bir sevgiyi anlatır. Genel olarak bakıldığında begonya; tutkulu ve yakıcı bir aşktan ziyade, daha sakin, huzur veren, dengeli ve karşılıklı anlayışa dayalı bir bağlılığı ifade etmek için tercih edilen bir çiçektir.

    Saksı

    Begonya Çiçeği Bakımı Nasıl Yapılır?

    Begonya bakımı, bitkinin doğrudan güneş ışığından korunması ve nem dengesinin doğru ayarlanması temeline dayanır. Bu narin bitki, sabah veya akşam güneşini seven ancak öğle saatlerindeki yakıcı güneşten mutlak suretle uzak tutulması gereken bir türdür. Toprak seçimi konusunda ise köklerinin rahat hareket edebileceği, suyu iyi süzdüren, humus bakımından zengin ve lifli toprakları sever; ağır ve killi topraklarda kökleri çürüme yapabilir.

    Bakımın en kritik noktası sulama ve ortam nemidir. Begonya nemi sevse de yapraklarına su püskürtülmesinden hoşlanmaz; yapraklarında su damlacıkları kalması mantar hastalıklarına yol açabilir. Sulama yaparken toprağın üst yüzeyinin hafifçe kuruması beklenmeli ve su doğrudan toprağa dökülmelidir. Ayrıca bitkinin yerini sevmesi önemlidir; hava akımının (cereyanın) olduğu kapı ağızlarında veya kalorifer peteği gibi ısı kaynaklarının çok yakınında konumlandırılmamalıdır.

    Begonya Çiçeği Nasıl Çoğaltılır?

    Begonya çiçeği çoğaltma işlemi için en sık kullanılan ve başarı oranı en yüksek yöntemler çelikleme (daldan) ve suda köklendirme yöntemleridir. Sağlıklı bir begonya bitkisinden alınan yaklaşık 8-10 santimetrelik taze bir dal parçası veya kök kısmına yakın güçlü bir yaprak sapı, temiz bir bardak suyun içinde bekletilerek köklenmesi sağlanabilir. Kökler belirginleşip güçlendiğinde, uygun büyüklükte bir saksıya ve humuslu toprağa dikilerek yeni bir bitki elde edilir.

    Bir diğer etkili yöntem ise özellikle yumrulu begonyalarda ve kök yapısı genişlemiş türlerde uygulanan kök ayırma yöntemidir. Genellikle saksı değişimi zamanı olan Nisan ve Mayıs aylarında, bitki kökleriyle birlikte nazikçe topraktan çıkarılır ve kökler yukarıdan aşağıya doğru dikkatlice ayrılarak iki veya daha fazla parçaya bölünür. Ayrılan her bir parça, taze toprakla dolu yeni saksılara dikilir ve bu sayede ana bitkinin genetiğini taşıyan yeni begonyalar yetiştirilmiş olur.

    Vazo

    Begonya Çeşitleri Nelerdir?

    Begonya ailesi, görsel özelliklerine, yaprak formlarına ve kök yapılarına göre yüzlerce farklı varyasyona sahiptir ancak ev yetiştiriciliğinde en sık karşılaşılan türler belirgindir. Türkiye’de en çok bilinen ve yetiştirilen begonya çeşitleri şunlardır:

    Çilli Begonya (Benekli Begonya): Adını yapraklarının üzerindeki belirgin beyaz veya gümüşi beneklerden alır. Uzayıp giden ağaçsı bir gövde yapısına sahiptir ve salkım şeklinde pembe-kırmızı çiçekler açar.

    Yumrulu Begonya: Soğanlı bir kök yapısına sahip olan bu tür, güle benzeyen katmerli ve iri çiçekleriyle bilinir. Kışın yapraklarını döküp dinlenmeye çekilir, baharda tekrar canlanır.

    Çiçek Begonya (Şeker Begonya): Park ve bahçelerde en sık görülen, küçük parlak yapraklı ve sürekli çiçek açan türdür. Beyaz, pembe ve kırmızı renkli minik çiçekleriyle bilinir.

    Rex Begonya (Yaprak Begonya): Bu tür, çiçeklerinden ziyade gösterişli yaprakları için yetiştirilir. Yaprakları metalik pırıltılı, bordo, yeşil ve gümüş renk geçişlerine sahiptir; çiçekleri ise oldukça gösterişsizdir.

    Sulama Kapları

    Begonya Saksısı Nasıl Olmalı?

    Begonya saksısı seçilirken dikkat edilmesi gereken en temel kural, saksının bitkinin kök yapısına oranla çok büyük olmamasıdır. Begonyalar saçak köklü ve narin bitkiler olduğu için kökleri çok derinlere inme eğilimi göstermez; bu nedenle çok derin ve büyük saksılar toprağın geç kurumasına ve köklerin havasız kalarak çürümesine neden olabilir. Bitkinin mevcut kök hacminden sadece bir numara büyük, mümkünse altı delikli toprak veya seramik saksılar, köklerin nefes alması için en sağlıklı tercihtir.

    Saksının drenaj (su tahliye) yeteneği bitkinin hayatta kalması için hayati önem taşır. Eğer dekoratif amaçlı olarak altı delik olmayan şık bir seramik vazo kullanmak isterseniz, bitkiyi doğrudan bu vazonun içine dikmemelisiniz. Bunun yerine bitkiyi, altı bol delikli plastik üretim saksısıyla bırakıp, bu plastik saksıyı dekoratif vazonun içine oturtmak en doğru yöntemdir; böylece sulama sonrası dipte biriken fazla suyu kolayca dökebilir ve kök çürümesini engelleyebilirsiniz.

    Yılbaşı Çam Ağacı

    Begonya Çiçeği Hangi Ortamı Sever?

    Begonya çiçeği, ne çok sıcak ne de çok soğuk olan, havadar ancak doğrudan rüzgar almayan yarı gölge ortamları sever. Doğrudan üzerine gelen yakıcı güneş ışığı yapraklarını yakarken, koyu gölge alanlar ise çiçeklenmesini durdurur; bu nedenle tül perde arkasından süzülen sabah güneşi alan aydınlık köşeler begonya için en ideal yaşam alanıdır. Nemli havadan hoşlandığı için mutfak penceresi önleri veya banyo gibi nemli alanlarda da mutlu olabilir, ancak bulunduğu ortamın havasız kalmaması ve düzenli havalandırılması şarttır.

    Begonyanın Ömrü Ne Kadar?

    Begonya, doğru bakım şartları sağlandığında ve kışın dondan korunduğunda uzun yıllar yaşayabilen çok yıllık bir bitkidir. Özellikle çilli begonya gibi dayanıklı türler iç mekanlarda yıllarca formunu koruyarak büyümeye devam ederken, park ve bahçelere ekilen çiçek begonyalar dış mekanda mevsimlik (tek yıllık) olarak değerlendirilir. Yumrulu begonyalar ise kışın toprak üstü kısımlarını tamamen kurutup ölmüş gibi görünseler de, aslında dinlenme dönemine girerler ve bahar aylarında yumrularından tekrar filizlenerek yaşam döngülerini sürdürürler.

    Begonya Sıcağı mı Sever Soğuğu mu?

    Begonya bitkisi ılıman iklimleri seven, ne aşırı kavurucu sıcaktan ne de dondurucu soğuktan hoşlanan narin bir yapıya sahiptir. Gelişimi ve çiçeklenmesi için en ideal sıcaklık aralığı 15 ila 25 derece arasıdır; sıcaklıklar 10-12 derecenin altına düştüğünde bitki strese girip büyümesini durdurur ve yaprak dökmeye başlar. Özellikle kış aylarında eksi dereceleri gören soğuklar ve don olayları, bitkinin su dolu gövdesini dondurarak ölümüne sebep olacağı için kışın mutlaka iç mekanlarda korunması gerekir.

    Begonya Kaç Günde Bir Sulanmalı?

    Begonya sulaması için takvim üzerinden kesin bir gün sayısı belirlemek yerine, toprağın nem durumunu kontrol ederek "ihtiyaca göre" sulama yapmak bitkinin sağlığı için en doğru yöntemdir. Genellikle sıcaklığın arttığı yaz aylarında haftada 2 veya 3 kez, bitkinin dinlendiği kış aylarında ise haftada 1 kez sulama yeterli gelmektedir. Ancak kök çürümesini önlemek için her sulamadan önce işaret parmağınızla toprağı yaklaşık 1-2 cm derinliğinde kontrol etmeli ve toprak nemini hafifçe kaybetmeden (hafif nemli kalmalı, çamur gibi olmamalı) yeniden su vermekten kaçınmalısınız.

    Bol Muzlu ve Çikolatalı Köstebek Pasta Tarifi
    Önceki Yazı
    Bol Muzlu ve Çikolatalı Köstebek Pasta Tarifi
    R ile Hayvan - R Harfi İle Başlayan Hayvan İsimleri
    Sonraki Yazı
    R ile Hayvan - R Harfi İle Başlayan Hayvan İsimleri